Blog

Makaleler, Yayınlar ve Güncel Haberler

Müşteri Hizmetlerinde Öne Çıkan Duygu ve Duygu Durumları

Değişen dünya da duygularımız ve duygularımızı ifade etme biçimlerimiz de değişti. Özellikle son üç yıldır sosyal medya platformlarında psikologların duyguları, deneyimleri ve insan doğasını detaylı anlatması kitlelerin benliklerini ve dahi duygularını sorgulamasını sağladı. Binlerce insan terapi hizmetlerinden faydalandı. Duyguların zayıflık olmadığına aksine insan doğasının kilit taşı olduğu kanaatine varıldı. Bugün sadece duygular fark edilmedi. Aynı zamanda duyguları ifade ediş biçimlerimiz de öne çıktı. Gerek sosyal ortamlarda gerek aile içinde ve dahi şirketler içinde duygular ifade etmek popülerleşti.

Sosyal Medyadaki Influencerların Tüketici Duyguları Üzerindeki Etkisi

Günümüzde, insanlar için önemli bir sosyalleşme alanı olan sosyal medya platformları, artık gündelik yaşamın bir parçası olmaktan çok gündelik yaşamın kendisi haline geldi. Bireyler, sosyal medya profilleri aracılığıyla kişiliklerini tanıtıyorlar. Özellikle takipçi sayısı ve beğeni sayısı, saygınlık kazanmada önemli bir ölçüt haline geldi. Dolayısıyla, daha fazla takipçisi olan kullanıcılar, geniş kitlelere ulaşmanın ve etki yaratmanın daha kolay olduğunu görebiliyorlar. Şimdi influencer dünyasını tanımlayalım…

Online Alışveriş ve Tüketici Algısı

Teknolojik, gelişmelerin hayatımızın her alanına yayılması, günlük rutinlerimizi daha hızlı ve etkili hale getiriyor. Artık bir ihtiyacımızı karşılamak için fiziksel olarak bir mağazaya gitmek zorunda kalmıyoruz. online alışveriş sayesinde istediğimiz ürünleri kolayca temin edebiliyoruz. Bu durum, büyük bir kolaylık sağlıyor. Çünkü geniş ürün yelpazesi, her türlü ihtiyacı karşılayacak bir seçenek bulmayı daha mümkün kılıyor. Son dönemde online alışveriş sitelerinin “süper app” olma çabalarıyla birlikte, market alışverişi, elektronik ürünler, giyim ve daha birçok farklı kategoride ürünü aynı platformda bulabiliyoruz. Bu da hem fiziksel hem de zihinsel olarak yorgunluktan kaçınmamızı sağlıyor ve zaman tasarrufu sağlıyor. Artık birkaç tıklama ile tüm bu ihtiyaçları karşılayabiliyoruz.

Tüketicinin Satın Alma Kararını Etkileyen Duygular

Duygular, geçmişte psikoloji, felsefe ve sosyoloji alanlarında derinlemesine incelenirken, son 20 yılda beyin bilimleri, davranışsal ekonomi ve oyun teorisi gibi disiplinlerde gerçekleşen önemli ilerlemeler sayesinde insan davranışlarının anlaşılmasında önemli bir odak haline gelmiştir. Bu alandaki dönüşüm, insan davranışlarının anlaşılmasında yeni bir perspektif sunmuş ve duyguların rolünü vurgulamıştır. Pazarlama bilimi de bu gelişmelerden etkilenerek, birçok araştırmacının odak noktası haline gelmiştir.

Eşsiz Beynimize Kısa Bir Yolculuk!

Beyninizi şöyle bir düşünün – hemen başka hiçbir organınıza benzemediğini söyleyeceksiniz. İnsan organları arasında sırrı en son açığa çıkan beyindir. Beynin anatomisi ve fonksiyonlarının keşfi bin yıla yayılmış bir süreci kapsar.

Renklerin Tüketici Algısı Üzerindeki Etkisi

Renkler, insanların duygusal durumlarını etkilemek ve fizyolojik tepkilerini tetiklemek için güçlü bir araçtır. Evlerin tasarımı, dini pratikler, giyim tarzları gibi yaşamın çeşitli alanlarında renklerin kullanımı, iletişimde önemli bir rol oynamaktadır. İnsanlar, binlerce yıldır, renklere çeşitli anlamlar yükleyerek yaşam tarzlarını, tercihlerini ve sosyal statülerini ifade etmişlerdir. Bu renkler, toplumların tarihine, kültürüne ve coğrafyasına göre farklılık gösterebilir, ancak tarihsel bağlamlarda belirli renklere atfedilen anlamlar genellikle zamanla değişmez. Geçmişteki toplumların coğrafyasında belirli renklere yüklenmiş sembolik anlamlar, günümüzde de hala etkisini sürdürmektedir.

Bağlanma Şekillerinin Tüketici Davranışlarına Etkileri

Bağlanma teorisi, John Bowlby’nin çalışmalarıyla ve Mary Ainsworth’ün önemli katkılarıyla kurulmuştur. Bu teori, bir bebeğin sosyal ve duygusal gelişiminin birincil bakıcılarıyla olan ilişkileri tarafından derinlemesine şekillendirildiğini öne sürmektedir. Ainsworth’ün tasarlamış olduğu “Yabancı Ortam Deneyi” (The Strange Situation Experiment) ile bebeklerin ve çocukların kendilerine bakım veren kişi ile temelde üç belirgin bağlanma şekli geliştirdiğini gözlemlemiştir: Güvenli, Kaygılı ve Kaçıngan.

2024 Tüketici Psikolojisi ve Trendleri

Tüketici ile ilgili güdüler, fizyolojik ve psikolojik olarak ikiye ayrılabilir. Bu ayrım aynı zamanda güdüler ve ihtiyaçlar arasındaki ilişkiyi de göstermektedir. Fizyolojik güdüler, bedenin temel fonksiyonlarına bağlı olan hareketleri uyarmaktadır. Psikolojik güdüler ise, duygusal ve zihinsel hareketleri uyarmaktadır.  Algılama ise bir olay veya nesnenin varlığı ile ilgili duyular yoluyla bilgi edinmedir denilebilir. Her insan çevredeki tüm uyarıcılara karşı anlam verir. Tüketiciler, çevrelerinden gelen bilgileri algılarlar. Ancak, herkesin algısı farklıdır ve kişisel deneyimler, inançlar ve değerler algıyı etkiler.

Işığın Psikolojimiz ve Beynimiz Üzerindeki Etkisi

Kış aylarında ışığa daha az maruz kaldığımızda çeşitli psikolojik, fizyolojik zorluklarla karşılaşabiliyoruz. İnsan gözü, 400 ila 700 nanometre arasındaki dalga boylarında bulunan görünür ışığı algılar. Işığın kaynağından yayılan bu ışık, renk sıcaklığı, titreşim frekansı, renk geri verme indeksi (CRI), parlaklık ve çeşitli maddelerle etkileşim gibi faktörlere bağlı olarak nesnelerden yansır. Bu yansımalar, farklı kontrastları oluşturarak, göze ulaşarak insanların fiziksel ve psikolojik sağlıklarını etkiler.

KULLANICI DENEYİMİ ve NÖROPAZARLAMA

Tarih boyunca, insanı odak noktasına alarak ilerleyen yaklaşımlar, verimliliği artırmak ve daha iyi bir ürün, hizmet veya arayüz sunmak amacıyla benimsenmiştir. 1993 yılında Donald Norman tarafından geliştirilen bu kavram, son kullanıcının bir şirketin, hizmetlerin ve ürünlerin her yönüyle etkileşimini içerir. Mobil uygulama indirme kararından başlayarak, uygulama ile karşılaşma, etkileşime geçme, uygulama bileşenlerini kullanma ve uygulama indirme amacının gerçekleşmesi gibi aşamalar, bir kullanıcı deneyimi sürecine örnektir.

Kişiselleştirilmiş Algı

Her bireyin algılaması, aynı olaya veya duruma farklı tepkiler verebilir. Örneğin, aynı resmi gören iki kişi bile, kişisel geçmişleri, duygusal durumları ve önceki deneyimleri nedeniyle farklı bir algıya sahip olabilir. Bu nedenle, algı kişiseldir ve bireyler arasında değişkenlik gösterir. Algı ise duyularımız aracılığıyla alının bilgileri yakalayan, işleyen ve aktif olarak anlam kandıran bir bilişsel kabiliyettir.

Yeni Yıl ve Duygular

Yeni yıl, yeryüzünde yaşayan tüm canlılar için biyolojik ve psikolojik bir dönüşümü beraberinde getirir. Geride bıraktığımız zaman dilimine dönüp baktığımızda, yaşadığımız tüm deneyimler daha somut ve öz bir hal almıştır. Her birimiz, bu geçmiş yıl içinde farklı hayat yollarında ilerledik. Kimimiz yoğun bir çalışma temposuyla karşılaştı, kimimizse büyük heyecanlarla dolu anlar yaşadı. Bir diğer yandan, kimilerimiz içinse son derece zorlu bir yıl oldu. Ancak, burada bu satırları okuyabiliyorsak, hayat bize ne getirdiyse getirsin, bir şekilde ayakta kalmayı ve ilerlemeyi başardık demektir.