Blog

Makaleler, Yayınlar ve Güncel Haberler

NÖRO-MODA

Merhabalar, bu haftaki blog yazımda belki de daha önce hiç duymadığınız, hatta var olup olmadığını bile bilmediğiniz yenilikçi bir alandan bahsedeceğim: Nöro moda. Peki, nöro moda nedir ve bu iki önemli alanı nasıl bir araya getirebiliriz? Nörobilim ve modayı birleştirerek neler yapabiliriz? Bu yazıda, bu sıra dışı alanın potansiyelini keşfedecek ve gelecekte neler mümkün olabileceğine dair fikirler sunacağız. Hazırsanız, nöro moda dünyasına adım atıyoruz!

Nöro-Mimari

Estetik, insan yaşamının her alanında derin bir iz bırakmış, kültürlerin ve medeniyetlerin gelişiminde merkezi bir rol oynamıştır. İlk çağlardan bu yana, insanlar güzellik arayışını ve estetik anlayışını şekillendirmek için farklı yollar geliştirmişlerdir. Örneğin, antik Yunan’da heykel ve mimaride altın oran gibi matematiksel prensipler kullanılarak ideal güzellik kavramı yaratılmıştır. Bu prensipler, hem fiziksel hem de ruhsal bir denge arayışının yansımasıdır.

Ürün Tasarlama ve Nöropazarlama

Ürün tasarımı, farklı disiplinlerden gelen bilgileri bir araya getirir; mühendislik, pazarlama, kullanıcı deneyimi (UX), endüstriyel tasarım gibi alanları içerir. Kullanılan araçlar ve metodolojiler, tasarımın karmaşıklığına, sektörün dinamiklerine ve hedeflenen sonuca göre değişiklik gösterebilir. Ürün tasarlama, yaratıcı düşünceyi mühendislik bilgisiyle birleştirir ve hem müşteri memnuniyetini hem de ticari başarıyı hedefler. Ürün tasarım amacı hedeflenen piyasalarda tüketici taleplerini yönlendirmek, oluşturmak, rekabetçi bir konumda yüksek bir pazar payına sahip olmaktır.  Yenilikçi ve yaratıcı özellikler ile donatılmış yüksek teknoloji ürünlerin oluşturulması amaçlanmalıdır.

Sosyal Medya ve Nöropazarlama Arasındaki İlişki

Sosyal medya pazarlaması, markaların sosyal medya platformları üzerinden hedef kitleleriyle bağlantı kurarak, ürün ve hizmetlerini tanıtma ve satışlarını artırma amacıyla gerçekleştirdiği faaliyetlerin tamamıdır. Dijitalleşen çağda, markalar ve işletmeler için etkili bir pazarlama stratejisi geliştirmek, sürekli olarak değişim gösteren bir süreçtir. Sosyal medya, bu değişimin en kritik unsurlarından biri haline gelmiştir.

Kişiselleştirilmiş Nöropazarlama (II)

Yıllar boyunca nitel ve nicel bazda yapılan geleneksel araştırmalar, psikoloji destekli çalışmalar, antropolojik gözlemler ve özellikle son yıllarda gerçekleştirilen nöropazarlama çalışmaları ‘markaların müşterileriyle kurdukları iletişimin duygusal boyutta olduğunu, duygusal boyutun ise zaman içerisinde davranışsal boyutu ve sadakati’ oluşturduğunu gösteriyor.

Kişiselleştirilmiş Nöropazarlama

Kişiselleştirme, bireylerin özel ihtiyaç ve tercihlerine göre hizmet ve ürünlerin sunulması anlamına gelir. Pazarlamanın önemli bir bileşeni olan kişiselleştirme, her müşteriye özel teklifler sunulmasına olanak tanır. Bu sayede müşteri memnuniyeti artırılabilir, dönüşüm oranları yükseltilebilir ve daha etkili pazarlama kampanyaları yürütülebilir. Her müşteri farklı ilgi alanlarına ve zevklere sahiptir. Kişiselleştirme, müşterilerin isteklerini geniş çaplı analiz ederek doğru hizmet veya ürüne yönlendirme yapmayı sağlar. Kişiselleştirme hem tüketici hem de şirketler için birçok avantaj sağlar ve detaylı bir analiz çalışması ile pazarlama stratejisi oluşturulması gerekir.

E-Ticaret ve Nöropazarlama

Günümüzde dijital teknolojiler olmadan ticaret yapmak neredeyse imkansız hale gelmiştir. Dijital dünyanın yaygınlaşması ve internetin en büyük avantajlarından biri olan, geniş kitleler tarafından kabul gören “e-ticaret” kavramı, ticaretin ve günlük hayatımızın vazgeçilmez bir parçası olmuştur. Ticari sektörlerdeki dijitalleşme süreci, beklenenden çok daha hızlı bir ilerleme kaydetmiştir. Ürün ve hizmet üretiminden ödeme yöntemlerine kadar geniş bir yelpazeyi kapsayan dijital dünya, yaşamımızın her alanında bize eşlik etmektedir.

Cinsiyetimiz Satın Alma Kararlarımızı Nasıl Etkiliyor?

Modern pazarlama anlayışında, tüketicinin satın alma davranışını etkileyen faktörler dört ana kategori altında ele alınmaktadır: kültürel, kişisel, sosyal ve psikolojik. Bu faktörler, tüketici davranışlarını anlamada ve pazarlama stratejilerini şekillendirmede merkezi bir rol oynamaktadır. Tüketici davranışlarını bireysel ve bireysel olmayan bazı faktörler etkiler. Bireysel faktörler arasında ihtiyaçlar, güdüler, algılar, tutumlar, deneyimler, benlik kavramı, değer yargıları sayılabilir. Pazarlama yöneticileri, tüketicilerin ürün ve hizmetlere verdikleri duygusal tepkileri ve hangi motivasyonlarla satın alma kararları verdiklerini anlamak ve değerlendirmek amacıyla psikolojik yöntemler kullanırlar. Cinsiyet faktörü hem psikolojik hem biyolojik hem de sosyolojik bir temele sahiptir.  Bu blog yazımızda kadın ve erkek beynini karşılaştıracağız.

Kuşakların Satın Alma Eğilimleri

Yaşadığımız dünyada gerçekleşen bilimsel yenilikler, teknolojik ilerlemeler, ekonomik gelişmeler, sosyal olaylar ve politik değişimler, insanların yaşam biçimlerini ve kültürlerini etkilemektedir. Bu faktörler, bireylerin hayatlarının şekillenmesini, sosyal çevreye uyum sağlamalarını, iletişim tercihlerini, duygularını, hislerini ve alışveriş davranışlarını önemli ölçüde etkilemekte ve farklı dönemler ortaya çıkarmaktadır. Her kuşakta meydana gelen çeşitli olgu ve olaylar (farklı sosyal ve ekonomik fırsatlar ve zorluklar, değişen teknoloji kullanımları, farklı toplumsal algılar) kuşakların farklı yaşam tarzlarına sahip olmalarına ve değişik tercihler yapmalarına neden olmakta; her kuşak kendi zaman diliminin gerçeklerine göre yetişip hareket etmektedir.

Tüketicilerin Temel Duyguları

İnsan olarak neredeyse tüm davranışlarımızın ardında bir duygu olduğunu söyleyebiliriz. Özellikle duygularımızın, uyarıcılara karşı verdiğimiz otomatik tepkiler olduğunu düşünürsek bir nevi otopilot ile karar veriyoruz.

Dürtüsel Beyin ve Satın Alma Davranışları

Merhaba, bu haftaki yazımızda dürtüsel bir beynin satın alma davranışları ile olan ilişkisini inceleyeceğiz. Dürtüsellik, bireyin düşünmeden ve aniden yaptığı, genellikle kontrolsüz ve planlanmamış davranışları ifade eder. Bu tür davranışlar, güçlü içsel dürtüler tarafından yönlendirilir ve kişinin uzun vadeli sonuçlarını veya etkilerini dikkate almadan hareket etmesine neden olur.

Bayramın Duygularımız Üzerindeki Etkisi

Bayramlar, yoğun şehir hayatının koşuşturmacası içinde ihmal ettiğimiz ailemizi ve sevdiklerimizi görmek için önemli bir fırsat sunar. Uzmanlar, bayram ziyaretlerinin rutin alışkanlıkların dışına çıkarak sevdiklerimizle zaman geçirmenin ruh sağlığımızı olumlu yönde etkilediğini vurgular. Ayrıca, bayramlar insanların duygusal, düşünsel, sevinçli, söylemsel ve eylemsel olarak bir araya gelmelerine katkı sağlar. Bu özel zaman dilimi, bencilliği, çıkarcılığı ve ayrışmayı azaltırken sevgi, saygı, barış, kardeşlik, mutluluk ve paylaşma duygularını artırır.