STEVE JOBS VE MÜŞTERİ KAZANDIRAN TAKTİKLERİ

Inbound Sales Network’te yayınlanan bir haber, pazarlamanın dahi çocuğu Steve Jobs’un, Apple’ın markalaşma sürecinde nelere dikkat ettiğine yer verdi. Steve Jobs’un deneyimleri B2B pazarlama uzmanlarına ışık tutuyor

Dünyanın eşsiz tasarımları ile ünlü teknoloji markası Apple’ın kurucusu Steve Jobs pankreas kanserine yenik düşüp hayatını kaybetti. Ama onun gibi markasının ışıltı ile parıldamasını isteyen pazarlama uzmanları için geride önemli ipuçları bıraktı. Yeni müşterilere nasıl ulaşılır? Doğru mesaj müşterilere nasıl verilir? Hangi yolla ve ne şekilde onlara ulaşmak mümkün olur? Tüketicinin zihninde marka hakkında iyi bir imaj nasıl yaratılır? Bu soruların cevapları Steve Jobs’un taktiklerinde saklı.

Steve Jobs, Apple’ın felsefesinde hep daha basit ve kullanım kolaylığı olan ürünler geliştirerek, yeni teknolojiler pazarlama kanalları kullanarak başarıya ulaşmak vardı.

Apple potansiyel müşterileri bulmaya verdiği önem nedeniyle Arama Motoru Optimizasyonunu (SEO) etkili kullanan şirketler arasında yer alıyor. Birçok pazarlama uzmanı bu yöntemlerin ürünleri ve müşterileri için önemsiz olduğunu düşünmektedir. Fakat büyük bir yanılgıya düşüyorlar.

Steve Jobs’un mirasından faydalanmak isteyen pazarlama uzmanları için kilit noktalarını ve müşterileri markaya çekmenin taktiklerini maddeledik.

Öncelik müşterilerin beklentilerinde!

Bir pazarlama dahisi olarak bilinen Steve Jobs, tüketiciye sadece ürünleri değil, onun benimseyeceği hayalleri de pazarladı. Müşteriler genelde yaşamı kolaylaştıran ve ona değer katan ürünleri tercih ederler. Bu nedenle Steve Jobs sadece ürünlerin fonksiyonel özelliklerine değil, onların tüketiciye sağladığı faydaya da odaklandı. Kendini Apple’a adayan Steve Jobs, ürünlerinin dünyayı daha iyi bir yere dönüştüreceğine inanıyordu. Apple’da karşılaştığı problemleri çözüm üretme yeteneği ile ortadan kaldıran Steve Jobs, müşterilerini iyi tanıyordu. Çünkü müşteriyi anlamanın, her şeyin başlangıcı olduğunu biliyordu.

Mesajlar net ve basit olmalı

Steve Jobs, 2008 yılında MacBook Air’ın ürün tanıtımını yaparken, basit ve anımsanması kolay bir sunum hazırladı. Sunumda metinlerden çok akılda kalıcı görseller dikkat çekiyordu. Katılımcılar sunumdan sonra MacBook Air’ı dünyanın en ince bilgisayarı olma özelliği ile hatırladılar. Apple’ın kurumsal iletişim şirketi Corparate Visions’tan Tim Riesterer ve Erik Peterson kitabı olan “Conversations That Win the Complex Sale” (Karmaşık Satışlar İletişim Yolu ile Kazanılır), karışık bir mesajı daha anlaşılır kılmak amacıyla büyük görseller kullanmanın çok işe yarayacağından bahsediyor. Bu görselleri kullanırken de üç aşamaya dikkat etmek gerekir;

1)      Görseller müşterilerin sorunları ile ilgili olmalı,

2)      Gösterdiğiniz görsel ile müşterinin kafasında netlik yaratmalı ve soru işaretlerini ortadan kaldırmalısınız.

3)      Görselin etkisini artırmak için metafora başvurmalı ve böylece mesaj daha güçlü vurgulamalısınız.

Müşterilerin sezgileri ile ürünü satın almasını sağlamak gerekir.

Steve Jobs, iPhone için de en iyi mühendisler ile birlikte çalıştı. En ince ayrıntısına kadar düşünülen iPhone’ın özellikleri bu nedenle tüketicinin ilgisini çekti ve onun beğenisini kazandı. Ürün kaliteli, tasarım yalın idi. Apple tasarımcı ve mühendis ekibi, tüketicilerden gelen her öneriyi dikkate almıştı.  Aynı zamanda bu önerileri potansiyel müşteriler için strateji geliştirirken de kullandılar.

NeuroMark Yorumu

İnsan zihni görünenden çok daha karmaşıktır. İdrak ettiklerimizden fazlasını algılar, hatırladıklarımızdan fazlasını unuturuz. Fakat kaybolduğunu zannettiklerimiz zihnimizin derinliklerinde depolanıyor. Sezgi bilinç düzeyine çıkmayan verilerin bağlantılarını kurabilmektir. Sezmek, geçmişteki deneyimlere dair duygu izlerini takip edebilmektir. İşte bu izleri keşfedip, ürünlerinin satın alınmasını sağlayan markalar uzun yıllar var olma, büyüme ve gelişme becerisini gösterenlerdir.

“Sezgisel akıl kutsal bir hediye, rasyonel akıl ise sadık bir köledir. Biz, hediyeyi unutup köleyi onurlandıran bir toplum yarattık.” – Einstein

Facebook
Twitter
LinkedIn

EmoVoice AI: İnsan ve Yapay Zeka İş birliğiyle Ses Duygu Analizinde Yeni Bir Çağ

Teknolojinin hızla ilerlediği günümüzde, yapay zeka artık hayatımızın her alanında bize eşlik ediyor. Ancak, insan duygularını anlamak ve yorumlamak her zaman yapay zeka için bir meydan okuma olmuştur. İşte tam da bu noktada, EmoVoice AI devreye giriyor. İnsan sezgisi ile yapay zekanın analitik gücünü bir araya getiren EmoVoice AI, ses duygu analizinde yepyeni bir çağ başlatıyor.

Pazarlama Etiği: Sorumlu ve Dürüst Bir Pazarlama Anlayışı

Pazarlama etiği, pazarlama faaliyetlerinin ahlaki ve etik kurallara uygun bir şekilde yürütülmesini sağlayan bir disiplindir. Temelde, pazarlamacıların ve şirketlerin, ürün veya hizmetlerini tanıtırken ve satış yaparken doğru, dürüst ve sorumlu bir yaklaşım sergilemesini amaçlar. Pazarlama etiği, müşterilere, toplumlara, çevreye ve diğer paydaşlara karşı adil ve saygılı bir tutum geliştirilmesini savunur.

Tüketici İhtiyaçlarının Derinlemesine Analizi: Maslow’un Hiyerarşisi ve Nöropazarlama

Tüketici davranışlarını anlamak, markaların etkili pazarlama stratejileri geliştirmesi için kritik öneme sahiptir. Bu noktada, Maslow’un İhtiyaçlar Hiyerarşisi, pazarlama dünyasında uzun yıllardır kullanılarak markaların tüketici ihtiyaçlarına nasıl hitap edebileceğini anlamalarına yardımcı olmuştur. Maslow’un piramidi, insanların ihtiyaçlarının farklı seviyelerde sıralandığını ve bu ihtiyaçları karşılama şekillerinin, reklamlar ve ürün stratejileriyle nasıl ilişkilendirilebileceğini gösterir. Nöropazarlama ise bu teoriyi, beynin nasıl tepki verdiğini ve bu ihtiyaçları nasıl tatmin ettiğini inceleyerek daha derinlemesine anlamamıza yardımcı olur.