Öğrenme ve Öğretmenin Nöral Temelleri

Yaşam döngüsü içinde çok erken yaşlardan itibaren, canlılık faaliyetini sürdürebilmek için öğrenme eylemi ile bütünleşiriz. Hatta bazı öğrenilmiş davranışlar nöronlarımıza o kadar işlemiştir ki zamanla refleks haline gelmiştir. Öğrenme, psikolojik bir süreç olup, bilişsel, duygusal ve sosyal faktörleri içerir.

 Nörobiyolojik perspektiften bakıldığında, öğrenme diğer teorilerden ayrılarak biyokimyasal bir süreç olarak tanımlanır. Bu yaklaşımın daha iyi anlaşılabilmesi için, beyin işleyişinin temel düzeyde öğrenilmesi, beyin yapısı ve işleyişi konusundaki modellerin bilinmesi ve öğrenmeyi etkileyen temel etmenlerin detaylı bir şekilde anlaşılması gereklidir.

Öte yandan, bilişsel teorisyenlere göre öğrenme, bireyin zihninde gerçekleşen ve doğrudan gözlemlenemeyen bir süreçtir. Bilişsel kuram, daha çok anlama, algılama, düşünme gibi zihinsel olaylara odaklanır ve öğrenmenin zihinsel sonuçlarına ilgi duyar. Duyuşsal teorisyenler ise öğrenmenin doğasından ziyade duygu durumları ve motivasyon gibi duyusal sonuçları üzerinde dururlar.

Nörobilim, beyin ve sinir sistemi ile bilişsel davranışlar arasındaki ilişkiyi inceleyerek bellek, duygu, dikkat, örüntüleme gibi birçok değişkeni ve bunların öğrenme üzerindeki etkilerini detaylı bir şekilde araştırma fırsatı sunmaktadır. (Taşçıoğlu, 1994; Weiss, 2000; Thomas, 2001; Soylu, 2004).

Öğrenmenin nöropsikolojik yapısı birkaç alanda gözlemlenmektedir.

 Öğrenme süreci sonucunda nöronlarda yeni aksonların oluştuğu gözlemlenir. Her öğrenme deneyimi, yeni sinaptik bağlantıların oluşumunu içerir. Bu bağlamda, öğrenme biyokimyasal bir değişim olarak açıklanmaya çalışılır. Farklı beyin bölgelerinin rolleri, öğrenmeye dair olaylar ve süreçlere etki eden hücreler üzerinde incelenir. Hücresel düzeyde, bu inceleme tek tek hücrelerin tepkilerine odaklanırken, bağlantı düzeyinde iki sinir hücresi arasındaki sinaptik bağlantıda gerçekleşen sinyal iletimine ve moleküler düzeyde bir sinir hücresinin zarında veya içinde meydana gelen kimyasal etkileşimlere dair bilgi sağlar.

Öğrenme sürecinde motivasyon, öğreticinin kişiliği, öğretilen bilginin sunulduğu ortam büyük önem taşır. Yaşamımız önemli kısmı okul ortamında geçer. Burada öğrendiğimiz bilgiler, bizlere sadece akademik bir zemin sağlamaz. Aynı zamanda duygularımızı ifade etme, zorluklarla baş etme, toplum içinde varoluş biçimimizi de oluşturur.

Tüm öğrenme sürecinde bize eşlik eden öğretmenlerin rolü çok büyüktür.

 Dünyayla olan ilişkimizi anlamlandırma sürecinde bizlere rol model olan, neredeyse anne ve babamız kadar yakın gördüğümüz; Öğretmenlerimizin Öğretmenler Günü Kutlu Olsun.

Referans

Psikolog Merve Altındağ

AÇIKGÖZ, N., & Bülent, M. A. D. İ. (2013). ÖĞRENME İLE BEYİNDE OLUŞAN DEĞİŞİKLİKLER (PLASTİSİTE). Marmara Üniversitesi Atatürk Eğitim Fakültesi Eğitim Bilimleri Dergisi9(9), 29-36.

Etiketler: #nöropazarlama, #beyin, #nörobilim, #ogretmenlergunu, #ogrenme

Facebook
Twitter
LinkedIn

2024’te Nöropazarlama Trendleri

Dijitalleşen dünyada, markalar tüketicilerin dikkatini çekmek ve onları ikna etmek için giderek daha yenilikçi yöntemler arıyor. 2024 yılı itibariyle, bu alandaki en güçlü araçlardan biri, nöropazarlama olarak bilinen Sinir Bilimleri oldu. Beynin dikkat, algı, öğrenme, duygusal uyarılma ve karar verme süreçlerinin (kognisyon) altında yatan biyolojik mekanizmalar hakkında önemli bir bilgi birikimi oluşturmuştur. Nöropazarlama gibi alanlar bu bilgi birikiminin gelişen uygulama alanlarındandır.

Yeni Yıla Beyin Odaklı Giriş

Yeni yıl, bir dönüm noktasıdır; hem kişisel hem de ticari anlamda büyük bir başlangıç olarak kabul edilir. İnsanlar, geçmişin izlerini geride bırakıp yeni umutlarla, yeniliklerle dolu bir yıla adım atmak isterler. Bu dönemde markaların, tüketici psikolojisini anlamaları ve onlara hitap etmeleri daha da önemlidir. Beyin odaklı pazarlama, markaların tüketicilerin düşüncelerini, duygularını ve davranışlarını doğru analiz etmelerini sağlayarak, daha etkili bir iletişim kurmalarına yardımcı olabilir.

2025 Yılının Rengi: Mocha Mausse ve Nöropazarlama Perspektifi

Pantone Color Institute, 2025 yılı için “Mocha Mausse” adlı kadifemsi kahverengi tonunu yılın rengi olarak belirledi. Bu seçim, yalnızca estetik bir tercih değil, aynı zamanda derin bir psikolojik ve duygusal anlam taşıyor. Renklerin, kişisel ve toplumsal düzeyde nasıl algılandığı ve anlam bulduğu üzerine yapılan nöropazarlama araştırmaları, renklerin tüketici davranışları üzerindeki etkilerini ortaya koyuyor.