Öfke Duygusunun Nöropsikolojik Temelleri

Öfke duygusu, hayatın her alanında görülebilen bir duygudur. Öfke dürtüsü küçük bir rahatsızlıktan dolayı meydana gelebilen, kişisel birtakım sorunlardan oluşabilen ve zamanla şiddetli bir öfke biçimine dönüşebilen bir duygu türüdür. Öfkenin kontrolsüz bir şekilde ortaya çıkması, olumsuz durum ve sonuçlara sebep olabilmektedir.  Burada öfkeyi ele alırken kişinin yaşam standartları, kişilik özellikleri, geçmiş yaşamları, duyguları ifade etme biçimi ve geçmiş travmalarını anlamak önemli. Öfke duygusu, dışsal etkenlerden veya içsel etkenlerden etkileniyor olabilmektedir. Öfkenin birkaç temel bileşeni vardır;

Genetiğiniz ve belirli kimyasallar, hormonlarla vücudunuzun başa çıkma yeteneği de öfkeyle nasıl başa çıkacağınız konusunda önemli rol oynar. Örneğin beynimizde serotonin hormonu ile normal tepkiler sağlanmıyorsa, duygularımızı yönetmek ve anlamak konusunda zorluklar yaşayabiliyoruz. Yoğun duygular beden üzerinde fiziksel değişikliklere sebep olabilir. Öfke duygusunu hissettiğimizde, mide ağrısı, mide bulantısı sorunları ortaya çıkabilir. Yine yüksek kan basıncına bağlı olarak, uzun dönemde fiziksel ve psikolojik sağlık sorunları meydana gelebilir. Öfkeye bağlı olarak vücut sıcaklığı arttığında terleme belirtisi oluşabilir. Ayrıca öfke anında vücudun savaş ya da kaç mekanizması aktif bir şekilde çalışır. Öfkenin sürekli eşlik ettiği bir yaşam tarzında savaş kaç mekanizmasında dengesizlik meydana gelebilir bu da kişinin bulunduğu durum ve ortamlarda kendisini ve duygularını nasıl ifade edeceği noktasında sorunlar yaratabilir.

Duygularını kontrol etmekte sorun yaşayan veya öfkesini tipik bir duygusal tepki sınırlarının ötesinde yaşayan bireyler, çeşitli öfke bozuklukları türleri ile tanımlanabilirler. Agresif öfke; Bireylerin duygularının farkında olduğu ancak her zaman onları öfkeye sürükleyen kızgınlıklarının gerçek kaynağı bilmezler. Bu bireylerde şiddetli öfke patlamaları gözlemlenir. Agresif öfke genellikle anlık ya da intikam şeklinde ifade edilir. Bir anlamda bu öfke türüne sahip kişiler ciddi manevi ve maddi kayıplar yaşayabilir. Pasif öfke ise bastırılmış olduğundan dolayı fark edilmesi güç bir öfke türüdür. Bireyler öfkenin farkında bile olmayabilir. Gündelik rutinlerini sürdürememe, anlamsızlık, duygularla ile alay etme, yakın çevreye yabancılaşma agresif öfkenin belirtileri arasındadır. Uzun vadede kontrol edilemeyen öfke kişinin bilişsel, psikolojik ve fiziksel sağlığını tehdit edebilir. Bu sebeple öfkenizi tanımak ve tanımlamakta yarar var.

Referans : Psikolog Merve Altındağ

Soykan, Ç. (2003). Öfke ve öfke yönetimi. Kriz dergisi11(2).

Etiketler: #nöropazarlama, #beyin, #nörobilim, #öfke, #nöropsikoloji

Facebook
Twitter
LinkedIn

2024’te Nöropazarlama Trendleri

Dijitalleşen dünyada, markalar tüketicilerin dikkatini çekmek ve onları ikna etmek için giderek daha yenilikçi yöntemler arıyor. 2024 yılı itibariyle, bu alandaki en güçlü araçlardan biri, nöropazarlama olarak bilinen Sinir Bilimleri oldu. Beynin dikkat, algı, öğrenme, duygusal uyarılma ve karar verme süreçlerinin (kognisyon) altında yatan biyolojik mekanizmalar hakkında önemli bir bilgi birikimi oluşturmuştur. Nöropazarlama gibi alanlar bu bilgi birikiminin gelişen uygulama alanlarındandır.

Yeni Yıla Beyin Odaklı Giriş

Yeni yıl, bir dönüm noktasıdır; hem kişisel hem de ticari anlamda büyük bir başlangıç olarak kabul edilir. İnsanlar, geçmişin izlerini geride bırakıp yeni umutlarla, yeniliklerle dolu bir yıla adım atmak isterler. Bu dönemde markaların, tüketici psikolojisini anlamaları ve onlara hitap etmeleri daha da önemlidir. Beyin odaklı pazarlama, markaların tüketicilerin düşüncelerini, duygularını ve davranışlarını doğru analiz etmelerini sağlayarak, daha etkili bir iletişim kurmalarına yardımcı olabilir.

2025 Yılının Rengi: Mocha Mausse ve Nöropazarlama Perspektifi

Pantone Color Institute, 2025 yılı için “Mocha Mausse” adlı kadifemsi kahverengi tonunu yılın rengi olarak belirledi. Bu seçim, yalnızca estetik bir tercih değil, aynı zamanda derin bir psikolojik ve duygusal anlam taşıyor. Renklerin, kişisel ve toplumsal düzeyde nasıl algılandığı ve anlam bulduğu üzerine yapılan nöropazarlama araştırmaları, renklerin tüketici davranışları üzerindeki etkilerini ortaya koyuyor.