Nöropazarlama Teknikleri UX Sürecini Nasıl Kolaylaştırır?

Kullanıcı deneyimi (UX), bir kullanıcının bir markanın ürün veya hizmetiyle olan etkileşimlerini kapsar. Bu etkileşimler, web sitesinde gezinmekten mobil uygulamayı kullanmaya kadar geniş bir yelpazeyi içerir. UX, belirli amaçlar doğrultusunda kullanıcıların gerçekleştirdiği görevler ve bu süreçlerde yaşadıkları deneyimler üzerinde odaklanır. Bilgiye erişim kolaylığı, iyi yapılandırılmış bir bilgi mimarisi, anlaşılır ve sezgisel gezinme, öğrenme hızı ve görsel tasarım gibi unsurlar UX’in temel bileşenleridir.

Eye tracking ve mobil EEG gibi nöropazarlama teknikleri, UX (Kullanıcı Deneyimi) ve UR (Kullanıcı Araştırması) süreçlerini daha derinlemesine analiz etme ve kullanıcıların bilinçli veya bilinçsiz tepkilerini anlama açısından büyük avantajlar sunar. Bu teknikler, kullanıcıların ürünlerle veya hizmetlerle nasıl etkileşime geçtiğini, hangi özelliklerin dikkat çektiğini ve kullanıcıların hangi noktalarda zorluk yaşadığını daha objektif bir şekilde ortaya koyabilir.

Göz izleme, (Eye tracking) genellikle yazılıma entegre edilen ve neredeyse gerçek zamanlı olarak otomatik olarak hesaplanan bir dizi ölçümü içerir. Bu ölçümler, araştırmacılara tüketicilerin dikkatini hangi noktalara yönelttiğine dair detaylı bir tablo sunar. Bu verilerden yararlanan pazarlamacılar, tüketicilerin pazarlama mesajlarına veya marka uyaranlarına hem bilinçli hem de bilinçsiz tepkilerini anlamaya yönelik önemli ipuçları elde etmeye çalışır.

Eye tracking, bir web sitesinde veya uygulamada hangi alanların kullanıcıların dikkatini çektiğini belirler. Örneğin, bir kullanıcı ilk olarak hangi butona bakıyor ya da bir formun hangi kısmında takılı kalıyor? Bu bilgiler, kritik öğelerin doğru yerleştirilmesini sağlayarak daha etkili bir kullanıcı deneyimi oluşturur. Eye tracking, kullanıcıların bir görevi yerine getirirken zorlandıkları yerleri doğrudan tespit eder. Örneğin, bir butonu bulmakta zorlanırlarsa, bu görsel karmaşıklığa işaret eder.

Mobil EEG, kullanıcıların beyin aktivitelerini ölçerek, ürünle etkileşim sırasında verdikleri duygusal tepkileri ve bilişsel süreçleri anlamayı sağlar. Mobil EEG ile kullanıcının bilişsel yükü (bir görevi tamamlarken ne kadar zihinsel çaba harcadığı) ölçülebilir. Daha düşük bilişsel yük, daha iyi bir kullanıcı deneyimine işaret eder. Mobil EEG, kullanıcıların bilinçli olarak ifade etmedikleri ama beyin aktiviteleriyle ölçülebilen tepkilerini ortaya koyar. Bu, klasik kullanıcı araştırması yöntemlerine göre daha derin ve nesnel bir veri sağlar.

Eye tracking ve mobil EEG gibi teknikler, geleneksel UX ve UR yöntemlerinin ötesine geçerek, kullanıcıların bilinçli ve bilinçsiz tepkilerini derinlemesine analiz etmeye olanak tanır. Bu da daha etkili, verimli ve kullanıcı merkezli ürünler geliştirilmesi için önemli bir zemin oluşturur.

Referans: Psikolog Merve Altındağ

Uyar, A., & Uyar, K. (2024). GÖZ İZLEME (EYE TRACKING) ANALİZ YÖNTEMİ İLE DOĞAL BAL TEMALI REKLAMLARIN ETKİNLİĞİNİN İNCELENMESİ. Uludağ Arıcılık Dergisi, 24(1), 126-141.

Hamurcu, A. (2014). Türkiye’de kullanıcı deneyimi tasarımının doğuşu ve gelişimi sürecinde endüstriyel tasarımcıların rolü. UTAK 2014 Bildiri Kitabı Eğitim, Araştırma, Meslek Ve Sosyal Sorumluluk,(10-12 Eylül 2014).

Etiketler: #nöropazarlama, #nörobilim, #UX, #blog

Facebook
Twitter
LinkedIn

Nöropazarlama ile Sürdürülebilir Tüketimi Anlamak: Tüketiciler Gerçekten ‘’Yeşil’’ mi?

Son yıllarda, sürdürülebilirlik kavramı tüketicilerin satın alma davranışlarını şekillendiren en önemli faktörlerden biri haline geldi. Özellikle genç nesil, çevre dostu ürünlere ve markalara daha fazla ilgi gösteriyor. Peki, tüketicilerin sürdürülebilir ürünlere olan bu ilgisi gerçekten bilinçli bir tercih mi yoksa duygusal bir tepki mi? İşte tam da bu sorunun cevabını nöropazarlama ile keşfediyoruz.

Nöropazarlama ve Dijital Pazarlama: Sosyal Medya Beynimizi Nasıl Etkiliyor?

Günümüzde dijital pazarlama, özellikle de sosyal medya, tüketici davranışlarını şekillendirmede en etkili araçlardan biri haline geldi. Peki, sosyal medya reklamları ve içerikleri tüketici beynini nasıl etkiliyor? Nöropazarlama, bu sorunun cevabını bulmak için devreye giriyor. Nörobilim ve pazarlamanın kesişiminde yer alan nöropazarlama, sosyal medyanın tüketici kararları üzerindeki etkisini anlamak için bize eşsiz bir pencere sunuyor.

Beynin Ritmi: Yiyecek ve Giyim Sektöründe Müziğin Nöropazarlama Gücü

Günümüzde tüketici davranışlarını anlamak ve etkilemek, işletmeler için her zamankinden daha kritik bir hale geldi. Özellikle yiyecek ve giyim sektöründe, müşterilerin satın alma kararlarını şekillendiren faktörler sadece ürünlerin kalitesi veya fiyatıyla sınırlı değil. İşletmeler, müşterilerin duygularını, düşüncelerini ve davranışlarını etkilemek için çeşitli stratejiler geliştiriyor. Bu stratejilerden biri de nöropazarlama – insan beyninin karar verme süreçlerini anlamaya odaklanan bir disiplin. Peki, yiyecek ve giyim işletmelerinde dinletilen müziklerin nöropazarlama ile nasıl bir ilişkisi var? Gelin, bu konuyu derinlemesine inceleyelim.