Kuşakların Satın Alma Eğilimleri

Kuşaklar Arası Satın Alma Eğilimleri

Yaşadığımız dünyada gerçekleşen bilimsel yenilikler, teknolojik ilerlemeler, ekonomik gelişmeler, sosyal olaylar ve politik değişimler, insanların yaşam biçimlerini ve kültürlerini etkilemektedir. Bu faktörler, bireylerin hayatlarının şekillenmesini, sosyal çevreye uyum sağlamalarını, iletişim tercihlerini, duygularını, hislerini ve alışveriş davranışlarını önemli ölçüde etkilemekte ve farklı dönemler ortaya çıkarmaktadır. Her kuşakta meydana gelen çeşitli olgu ve olaylar (farklı sosyal ve ekonomik fırsatlar ve zorluklar, değişen teknoloji kullanımları, farklı toplumsal algılar) kuşakların farklı yaşam tarzlarına sahip olmalarına ve değişik tercihler yapmalarına neden olmakta; her kuşak kendi zaman diliminin gerçeklerine göre yetişip hareket etmektedir.

Kuşak farklılıkları üzerine bir konuyu tartışmak, farklı fikirleri irdelemek günümüzde trendler arasında yerini almaktadır. Bu blog yazımızda satın alma davranışlarının kuşaklar arasındaki farklılığına odaklanacağız.  Öncelikle, kuşakları tanımlayarak başlayacağız. Kuşaklar, belirli bir dönemde doğmuş, benzer sosyo-ekonomik ve kültürel koşullarda büyümüş insan gruplarını ifade eder. Her kuşak, yaşadıkları dönem ve teknoloji, ekonomi, politika gibi alanlardaki büyük değişimlerden etkilenir.

X Kuşağı, (1965-1980) ekonomik belirsizlikler ve toplumsal değişimlerle büyüdü. Genellikle pragmatik ve esnek bir yaklaşıma sahiptirler. Hem analog hem dijital dünyada yetkindirler. Teknolojiye uyum sağlama konusunda başarılıdırlar.

Hedonik alışverişi daha az yapan bir kuşak olarak tanımlanabilir. Bu kuşak ‘’ihtiyaca yönelik’’ ve ‘’uzun kullanımlı’’ satın alma eğilimine sahiptir. X Kuşağı, genellikle uzun ömürlü ve kaliteli ürünleri tercih eder. Bu, ekonomik belirsizlik dönemlerinde büyümüş olmalarından kaynaklanır. Ekonomik krizlerin etkisiyle büyüdükleri için paralarının karşılığını almak onlar için önemlidir. İyi bir fiyat-performans oranı ararlar. Yine bu kuşak, sadık oldukları markalardan alışveriş yapmayı tercih eder, çünkü güven ve tanıdıklık onlar için önemlidir. Y Kuşağı (Millennials), 1981-1996 yılları arasında doğmuş bireyleri kapsar. İnternetin ve dijital teknolojilerin yükselişiyle büyüdüler. Küreselleşmenin ve bilgi çağının çocuklarıdır. Yenilikçilik, çeşitlilik ve sosyal sorumluluk gibi değerlere sahiptirler. Anlamlı işler yapmayı ve deneyimlere yatırım yapmayı tercih ederler. Teknolojiyle iç içe büyüdükleri için çevrimiçi alışverişe çok yatkındırlar. Sosyal medya kullanımı yaygın olduğu için, alışveriş kararlarında sosyal medya influencer’larının ve arkadaşlarının etkisi büyüktür. Maddi ürünler yerine, deneyimlere yatırım yapmayı tercih ederler. Seyahat, etkinlikler ve benzersiz deneyimler onlar için önemlidir. Marka sadakatleri düşük olabilir, ancak sosyal ve çevresel sorumluluk sahibi markaları desteklerler. Z Kuşağı (1997 ve sonrası doğanlar), tamamen dijital çağda büyüyen bir kuşak olarak, satın alma davranışlarında belirgin özellikler taşır. Hız, anlık geri bildirim ve kişiselleştirme gibi değerlere sahiplerdir. Teknolojiyle doğup büyüdükleri için, dijital ve mobil platformlarda alışveriş yapmayı tercih ederler. Sosyal medyada çok aktiftirler ve influencer’ların tavsiyelerini dikkate alırlar. Hızlı sonuç ve kolay erişim onlar için çok önemlidir. Anında geri bildirim ve hızlı teslimat beklerler. Teknolojik yeniliklere ve inovatif ürünlere büyük ilgi duyarlar. En son trendleri takip ederler. Markalarla etkileşim kurmayı ve topluluk hissi yaşamayı severler. Markaların değerlerine ve hikayelerine önem verirler.

Satın alma eğilimlerinde kuşakları tanımak, kuşakların beklentilerine göre marka, ürün, reklam yapmak oldukça önemlidir. Kuşak deneyimlerinin objektif bir biçimde analiz edilmesi dikkat edilmesi gereken bir diğer husustur. Burada nöropazarlama araçları kuşaklar arası farklılıkları ve tutumları analiz etmekte objektif ve detaylı bilgi sunmada yardımcı olabilir.

Referans: Psikolog Merve Altındağ

Dölekoğlu, C. Ö., & Çelik, O. (2018). Y kuşağı tüketicilerin gıda satın alma davranışı. Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi Tarım ve Doğa Dergisi, 21, 55-66.

Etiketler: #nöropazarlama, #nörobilim, #kuşaklar, #blog

Facebook
Twitter
LinkedIn

Çağrı Merkezlerinde Duyguları Anlama Sanatı: EmoVoice AI ile Yeni Dönem

Duygular, insan davranışının temel belirleyicisidir. Ancak insanlar duygularını her zaman açıkça ifade etmezler; özellikle kelimelerle. Ses tonu, ritim, duraksamalar, nefes alışverişi gibi mikro sinyaller; kişinin gerçek duygusal durumuna dair en güvenilir ipuçlarını sunar. Geleneksel veri toplama yöntemleri, yazılı ya da sözlü ifadelerle sınırlı kaldığı için bu derinlikli verileri gözden kaçırabilir. İşte tam da bu noktada ses duygu analizi, görünmeyeni görünür kılar.

Ses Duygu Analizi – EmoVoice AI Neden Önemli?

Duygular, insan davranışının temel belirleyicisidir. Ancak insanlar duygularını her zaman açıkça ifade etmezler; özellikle kelimelerle. Ses tonu, ritim, duraksamalar, nefes alışverişi gibi mikro sinyaller; kişinin gerçek duygusal durumuna dair en güvenilir ipuçlarını sunar. Geleneksel veri toplama yöntemleri, yazılı ya da sözlü ifadelerle sınırlı kaldığı için bu derinlikli verileri gözden kaçırabilir. İşte tam da bu noktada ses duygu analizi, görünmeyeni görünür kılar.

Ses Duygu Analizi: Pazarlamada Sesin Gücü

Günümüzde yapay zekâ teknolojilerinin yükselişiyle birlikte, markalar müşteriyle kurdukları iletişimi daha derin, daha kişisel ve daha etkili hâle getirmek için yeni yollar arıyor. Bu noktada ses duygu analizi, pazarlamanın dönüşümünde önemli bir rol üstlenmeye başladı. Bu alanda, NeuroMark Araştırma Şirketinin yarattığı ileri düzey ses duygu analizi olan EmoVoice AI teknolojisi, sadece yapay zekanın kullanıldığı çalışmalardan çok farklı bir teknolojidir. Alanında öncü nörobilim uzmanlarının yaptığı mekanik ses analizini temel alan EmoVoice AI teknolojisi sosyolog, psikolog ve araştırma uzmanları tarafından kodlanan duyguların sisteme entegre edilmesiyle benzersiz doğruluk oranlarında sonuçlar verir.