Nöropazarlama ve Sosyal Medya: Beynimizdeki “Lıke” Butonu

Sosyal medya dünyasında bir “like” (beğeni) almak… Ah, ne kadar güzel bir şey! Hangi paylaşımımız, fotoğrafımız ya da hikayemiz birden fazla beğeni alırsa, kendimizi adeta küçük bir ünlü gibi hissederiz. Ama hiç düşündünüz mü, bu “like” butonunun beyin üzerinde nasıl bir etkisi olduğunu? İşte bu yazıda, nöropazarlama perspektifinden sosyal medya etkileşimlerini keşfedeceğiz ve beynimizdeki gizli “like” butonuna nasıl takıldığımızı anlatacağız!

Öncelikle, sosyal medya üzerindeki her bir “like”ın beynimizde neler yarattığını anlamamız gerekiyor. Beynimiz, sosyal medya etkileşimlerini ödüllerle ilişkilendirir. Yani, her “like”, aslında küçük bir dopamin patlaması yaratır. Dopamin, motivasyonu ve ödülleri yöneten bir nörotransmitterdir (beyin kimyasalı). “Like” butonuna her basıldığında, beynimizdeki ödül merkezi uyarılır ve “Ooo, bu paylaşım sevildi!” hissi yaratır. Peki ya neden bu kadar bağımlıyız? Çünkü beynimiz, sürekli ödülleri peşinden sürükler ve her yeni “like” bir tür takviye gibidir. Sosyal medya platformları da bunu biliyor ve bizi daha fazla etkileşime sokmak için tasarlanmış. Bir anlamda, sosyal medya platformları beynimizin ödül sistemine bir oyun oynatıyor!Bir “like” almak sadece beyin kimyamızı değil, özgüvenimizi de hızla yükseltir. Birisi fotoğrafınızı beğendiğinde, “Vay, demek ki insanlar beni beğeniyor!” diye düşünürsünüz. Bir bakıma, bu “like”lar bizim sosyal onay ihtiyacımızı tatmin eder.

İşte burada devreye nöropazarlama giriyor. Markalar, insanların bu sosyal onay ihtiyacını çok iyi biliyor ve bunu ürünlerini tanıtmak için kullanıyor. Örneğin, bir markanın popüler bir ürününü paylaştığınızda, arkadaşlarınızın “like”ları, ürünün kalitesine dair bir tür onay gibi algılanabilir. Beynimiz, popüler bir şeyi “onaylama” eğilimindedir; çünkü sosyal onay, güvenli ve hoş bir his verir.

Peki, sadece görseller mi etkili? Tabii ki hayır! Sosyal medya içerikleri, beynin duygusal merkezlerine hitap etmek için çok dikkatlice tasarlanmışlardır. Özellikle renkler, kompozisyonlar ve hikayeler… Bütün bunlar beynimizi harekete geçirir.

Örneğin, kırmızı gibi canlı renkler, beynimizde dikkat ve heyecan uyandırırken, mavi gibi sakin renkler güven duygusu oluşturur. Markalar, bu renkleri kullanarak, beynimizdeki “onay butonlarını” tetikler. Aynı şekilde, insanlar duygusal bir bağ kurduklarında (özellikle hikayelerle), beynimiz daha fazla beğeni yapma eğilimindedir.

Özetle, sosyal medya üzerindeki “like” butonu, beynimizde güçlü bir etki yaratır. Dopamin salgılayarak bizi ödüllendirir, sosyal onay ihtiyacımızı tatmin eder ve markalar bu psikolojik süreçleri kullanarak bizim davranışlarımızı yönlendirir. Beynimizin bu gizli butonunun farkına vararak, sosyal medya alışkanlıklarımızı daha bilinçli hale getirebiliriz.

Bir dahaki sefere bir “like” aldığınızda, sadece bir beğeni değil, beyninizin size verdiği küçük bir ödül aldığınızı unutmayın. Ve evet, belki bir “like” butonuna tıklamak beynimizi gerçekten mutlu edebilir, ama unutmayalım: Gerçek mutluluk, başkalarının “beğenisinden” çok daha fazlasıdır!

Referans: Psikolog Merve Altındağ

Etiketler: #nöropazarlama, #nörobilim, #blog

Facebook
Twitter
LinkedIn

Çağrı Merkezlerinde Duyguları Anlama Sanatı: EmoVoice AI ile Yeni Dönem

Duygular, insan davranışının temel belirleyicisidir. Ancak insanlar duygularını her zaman açıkça ifade etmezler; özellikle kelimelerle. Ses tonu, ritim, duraksamalar, nefes alışverişi gibi mikro sinyaller; kişinin gerçek duygusal durumuna dair en güvenilir ipuçlarını sunar. Geleneksel veri toplama yöntemleri, yazılı ya da sözlü ifadelerle sınırlı kaldığı için bu derinlikli verileri gözden kaçırabilir. İşte tam da bu noktada ses duygu analizi, görünmeyeni görünür kılar.

Ses Duygu Analizi – EmoVoice AI Neden Önemli?

Duygular, insan davranışının temel belirleyicisidir. Ancak insanlar duygularını her zaman açıkça ifade etmezler; özellikle kelimelerle. Ses tonu, ritim, duraksamalar, nefes alışverişi gibi mikro sinyaller; kişinin gerçek duygusal durumuna dair en güvenilir ipuçlarını sunar. Geleneksel veri toplama yöntemleri, yazılı ya da sözlü ifadelerle sınırlı kaldığı için bu derinlikli verileri gözden kaçırabilir. İşte tam da bu noktada ses duygu analizi, görünmeyeni görünür kılar.

Ses Duygu Analizi: Pazarlamada Sesin Gücü

Günümüzde yapay zekâ teknolojilerinin yükselişiyle birlikte, markalar müşteriyle kurdukları iletişimi daha derin, daha kişisel ve daha etkili hâle getirmek için yeni yollar arıyor. Bu noktada ses duygu analizi, pazarlamanın dönüşümünde önemli bir rol üstlenmeye başladı. Bu alanda, NeuroMark Araştırma Şirketinin yarattığı ileri düzey ses duygu analizi olan EmoVoice AI teknolojisi, sadece yapay zekanın kullanıldığı çalışmalardan çok farklı bir teknolojidir. Alanında öncü nörobilim uzmanlarının yaptığı mekanik ses analizini temel alan EmoVoice AI teknolojisi sosyolog, psikolog ve araştırma uzmanları tarafından kodlanan duyguların sisteme entegre edilmesiyle benzersiz doğruluk oranlarında sonuçlar verir.