Kişiselleştirilmiş Nöropazarlama (II)

Bu hafta sizlere kişiselleştirilmiş nöropazarlamanın önemini ve ölçümleme sonucu elde edilen bulguların güvenilirlik oranını nasıl yükselttiğini anlatacağız.

Yıllar boyunca nitel ve nicel bazda yapılan geleneksel araştırmalar, psikoloji destekli çalışmalar, antropolojik gözlemler ve özellikle son yıllarda gerçekleştirilen nöropazarlama çalışmaları ‘markaların müşterileriyle kurdukları iletişimin duygusal boyutta olduğunu, duygusal boyutun ise zaman içerisinde davranışsal boyutu ve sadakati’ oluşturduğunu gösteriyor.

Nöropazarlama; tüketicileri duyguları, beyin dalgaları, kalp atışları, göz bebekleri ile tanıma yolunu seçen bir araştırma alanıdır. Nöropazarlama çalışmalarının temelini oluşturan fiziksel ve nörolojik araştırmaların en çarpıcı özelliği ise tüketicilerde markanın imajına, ürün ve hizmetlerine karşı oluşan duygusal tepkinin kişiselleştirilerek, bilimsellik sınırları içerisinde yüksek güvenilirlik oranlarıyla saptanmasıdır.

  • Nöropazarlama alanında yaygın olarak kullanılan teknolojilerden Olaya İlişkin Potansiyeller (OİP) ile yürütülen Elektroensefalografi (EEG) merkezi sinir sisteminin yanıtıdır. Beyinde ne kadar elektriksel aktivite olduğunu ölçümleyen bir teknolojidir. EEG ile sunulan uyaranlara karşı beyin dalgalarının pozitif, negatif ve nötr duygu alanlarındaki konumları ölçümlenir. Yani kişinin kendisine gösterilen herhangi bir uyarana karşı hangi duygu alanında olduğu ölçümlenir. Ancak, bu teknolojide duygu adları verilemez.
  • NeuroMark şirketinin EMONET teknolojisinde ise gösterilen ve dinlettirilen uyaranlara karşı oluşan tüketici duyguları bilimsel olarak %95 güvenilirlik sınırları içerisinde, kişiselleştirilerek ölçümlenir. Fizyolojik ve nörolojik ölçümlemelerde, katılımcıları aynı pota içerisine atmamak gerekir. Zira insan biyolojik bir varlık olduğu ve her kişinin vücut değerleri farklılık gösterdiği için kişiselleştirilmiş ölçümleme daha doğru bulgular/sonuçlar verir. Doğru bulgu/sonuçlar ise markaların daha doğru stratejiler üretmesini, tüketicilerini daha doğru segmentlere ayırmasını ve böylelikle daha fazla yeni ve sadık müşterilere sahip olmalarını sağlar.

Kişiselleştirilmiş nöropazarlama çalışmaları, markalara müşterileriyle kişiselleştirilmiş iletişim kurma imkanı sağlıyor. Sundukları ürün ya da hizmete karşı müşterilerinde oluşan tepkileri ve duyguları bilen markaların bu konuda büyük avantaj sağlayacakları açıktır. İnsanın farklılığını kaybettiği, kim olduğunu bile unuttuğu yaşam içerisinde ise kişiselleştirilmiş iletişime büyük ihtiyaç duyduğu kesindir.

Özellikle son yıllarda, kişiselleştirilmiş nöropazarlama ölçümleme yöntemleri ile sunulan uyaranlara karşı oluşan müşteri duyguları ölçümlendiği için her müşterinin kendini özel hissetmesi ve uygun hizmet veya ürünleri satın alarak müşteri memnuniyetinin oluşması mümkün olmaktadır.

Simin Demiriş

Etiketler: #nöropazarlama, #nörobilim, #kişiselleştirme, #blog

Facebook
Twitter
LinkedIn

2024’te Nöropazarlama Trendleri

Dijitalleşen dünyada, markalar tüketicilerin dikkatini çekmek ve onları ikna etmek için giderek daha yenilikçi yöntemler arıyor. 2024 yılı itibariyle, bu alandaki en güçlü araçlardan biri, nöropazarlama olarak bilinen Sinir Bilimleri oldu. Beynin dikkat, algı, öğrenme, duygusal uyarılma ve karar verme süreçlerinin (kognisyon) altında yatan biyolojik mekanizmalar hakkında önemli bir bilgi birikimi oluşturmuştur. Nöropazarlama gibi alanlar bu bilgi birikiminin gelişen uygulama alanlarındandır.

Yeni Yıla Beyin Odaklı Giriş

Yeni yıl, bir dönüm noktasıdır; hem kişisel hem de ticari anlamda büyük bir başlangıç olarak kabul edilir. İnsanlar, geçmişin izlerini geride bırakıp yeni umutlarla, yeniliklerle dolu bir yıla adım atmak isterler. Bu dönemde markaların, tüketici psikolojisini anlamaları ve onlara hitap etmeleri daha da önemlidir. Beyin odaklı pazarlama, markaların tüketicilerin düşüncelerini, duygularını ve davranışlarını doğru analiz etmelerini sağlayarak, daha etkili bir iletişim kurmalarına yardımcı olabilir.

2025 Yılının Rengi: Mocha Mausse ve Nöropazarlama Perspektifi

Pantone Color Institute, 2025 yılı için “Mocha Mausse” adlı kadifemsi kahverengi tonunu yılın rengi olarak belirledi. Bu seçim, yalnızca estetik bir tercih değil, aynı zamanda derin bir psikolojik ve duygusal anlam taşıyor. Renklerin, kişisel ve toplumsal düzeyde nasıl algılandığı ve anlam bulduğu üzerine yapılan nöropazarlama araştırmaları, renklerin tüketici davranışları üzerindeki etkilerini ortaya koyuyor.