Siyasi Seçimler ve Duygular

Günümüzde, siyasi liderlerin seçmen davranışlarını etkilemeye çalışırken, hem mantıklı hem de duygusal iletişim stratejilerini kullandığı genel bir kabuldür. Araştırmalar, seçmenlerin karar alma süreçlerinde duygusal faktörlerin sadece mantıksal faktörler kadar etkili olduğunu göstermektedir. İktidar lehine duygusal manipülasyonun tarihsel kökenleri eski dönemlere dayansa da, son dönemde yapılan bilimsel araştırmalar, bu stratejilerin kullanımını daha sofistike ve etkili hale getirmiştir.

Seçmenlerin politik karar verme süreçlerinde aktif olarak mantıksal düşünce süreçlerini kullandığına dair bir iddia olsa da, araştırmalar duygusal etkilerin aslında daha baskın olduğunu göstermektedir. Ayrıca, seçmenlerin her zaman bilgiyi objektif bir şekilde değerlendirememesi, duygularının ve tepkilerinin kararlarını yönlendirdiğini göstermektedir.

Duygular, seçmenlerin etkilenmesinde kitle iletişim araçlarının rolünü ve gücünü açıkça göstermektedir. Siyasal iletişimin merkezinde bulunan kitle iletişim araçları, seçim kampanyalarının teknik ve taktiklerini geliştirerek dönüştürmektedir. Bu nedenle, siyasi liderlerin seçmene doğrudan kitle iletişim araçları üzerinden ulaşması, toplumsal dönüşümdeki mesaj stratejilerini yansıtmak için gereklidir. Dolayısıyla, bu konuda ele alınan bireyin duygusal değişimleri, toplumsal hareketlilik içinde izlenmekte ve siyasal iletişim stratejileri de buna göre şekillendirilmektedir. Seçim döneminde öne çıkan duygular şunlardır;

Seçim dönemleri aynı zamanda belirsizlikle de ilişkilendirilir. Belirli bir sonucun belirsizliği, geleceğe dair endişeleri artırabilir ve stres seviyelerini yükseltebilir. Seçim dönemleri genellikle büyük heyecan ve coşkuya neden olur. Belirli bir adaya veya partiye karşı olan destek veya umut, bireylerde olumlu duyguların artmasına ve heyecanın yükselmesine yol açabilir.

Bazı bireyler, seçim sonuçlarından dolayı umutsuzluğa veya kaygıya kapılabilirler. Belirli bir adayın seçilmesinin veya belirli politikaların uygulanmasının olumsuz sonuçlar doğuracağına dair endişeler bu duyguları artırabilir. Seçim dönemleri aynı zamanda bir araya gelme ve dayanışma duygularını da teşvik edebilir. Belirli bir aday veya partiye destek veren kişiler arasında birlik ve dayanışma duyguları oluşabilir.

Sonuç olarak, siyasi seçimlerin duygusal etkileri, geniş bir yelpazede değişebilir ve bireylerin genel duygusal durumlarını etkileyebilir.

Referans: Psikolog Merve Altındağ

Akdağ, M., & Özdemir, M. (2021). Seçmen Kararlarında Duyguların Rolü ve İşlevi: Duygusal İçerikli Reklamlar Üzerine Bir Analiz. Selçuk İletişim, 14(2), 895-926.

Kurtbaş, İ. (2015). Seçmen Psikolojisine Dair Psiko-Politik Bir Tahlil “Politik Psikoloji Ekseninde Deneysel Bir Çalışma”. Journal of Administrative Sciences and Policy Studies, 3(2), 91-11.

Bağcan, S., SAVAŞ, S., & TUNÇAY, E. (2021). SOSYAL MEDYADA DEMOKRASİYE LİDER MÜDAHALESİNİ GÖZLEMLEMEK: 2020 ABD BAŞKANLIK SEÇİMLERİ’NDE TRUMP VE BIDEN’IN TWEETLERİNİN İÇERİK VE DUYGU ANALİZİ AÇISINDAN İNCELENMESİ. Turkish Online Journal of Design Art and Communication, 11(3), 1073-1097.

Etiketler:#nöropazarlama, #nörobilim, #türkiye, #seçimgünü, #blog

Facebook
Twitter
LinkedIn

2024’te Nöropazarlama Trendleri

Dijitalleşen dünyada, markalar tüketicilerin dikkatini çekmek ve onları ikna etmek için giderek daha yenilikçi yöntemler arıyor. 2024 yılı itibariyle, bu alandaki en güçlü araçlardan biri, nöropazarlama olarak bilinen Sinir Bilimleri oldu. Beynin dikkat, algı, öğrenme, duygusal uyarılma ve karar verme süreçlerinin (kognisyon) altında yatan biyolojik mekanizmalar hakkında önemli bir bilgi birikimi oluşturmuştur. Nöropazarlama gibi alanlar bu bilgi birikiminin gelişen uygulama alanlarındandır.

Yeni Yıla Beyin Odaklı Giriş

Yeni yıl, bir dönüm noktasıdır; hem kişisel hem de ticari anlamda büyük bir başlangıç olarak kabul edilir. İnsanlar, geçmişin izlerini geride bırakıp yeni umutlarla, yeniliklerle dolu bir yıla adım atmak isterler. Bu dönemde markaların, tüketici psikolojisini anlamaları ve onlara hitap etmeleri daha da önemlidir. Beyin odaklı pazarlama, markaların tüketicilerin düşüncelerini, duygularını ve davranışlarını doğru analiz etmelerini sağlayarak, daha etkili bir iletişim kurmalarına yardımcı olabilir.

2025 Yılının Rengi: Mocha Mausse ve Nöropazarlama Perspektifi

Pantone Color Institute, 2025 yılı için “Mocha Mausse” adlı kadifemsi kahverengi tonunu yılın rengi olarak belirledi. Bu seçim, yalnızca estetik bir tercih değil, aynı zamanda derin bir psikolojik ve duygusal anlam taşıyor. Renklerin, kişisel ve toplumsal düzeyde nasıl algılandığı ve anlam bulduğu üzerine yapılan nöropazarlama araştırmaları, renklerin tüketici davranışları üzerindeki etkilerini ortaya koyuyor.