Sosyal Medyadaki Influencerların Tüketici Duyguları Üzerindeki Etkisi

Günümüzde, insanlar için önemli bir sosyalleşme alanı olan sosyal medya platformları, artık gündelik yaşamın bir parçası olmaktan çok gündelik yaşamın kendisi haline geldi. Bireyler, sosyal medya profilleri aracılığıyla kişiliklerini tanıtıyorlar. Özellikle takipçi sayısı ve beğeni sayısı, saygınlık kazanmada önemli bir ölçüt haline geldi. Dolayısıyla, daha fazla takipçisi olan kullanıcılar, geniş kitlelere ulaşmanın ve etki yaratmanın daha kolay olduğunu görebiliyorlar. Şimdi influencer dünyasını tanımlayalım…

Influencer, etkileyen kişi anlamına gelir. Aynı zamanda Influencer Pazarlaması olarak da bilinen bir pazarlama türünü uygulayan kişilere de denir. Sosyal medya platformlarında geniş bir takipçi kitlesine sahip olan, bu kitlenin davranışlarını etkileyebilen ve dolayısıyla takipçilerinin satın alma kararlarını değiştirebilen kişilere Influencer denir.

İnfluencerların tüketici üzerindeki etkisi oldukça büyük ve giderek artıyor. İnsanlar, güvenilir, samimi ve ilgi çekici buldukları influencerların tavsiyelerine daha fazla değer veriyorlar. İyi bir influencer, belirli bir ürün veya markanın reklamını yaparken doğal bir şekilde ürünü kullanır gibi davranır ve takipçilerine gerçek deneyimlerini sunar. Bu, takipçilerin ürünlere ve markalara daha olumlu bir bakış açısı geliştirmelerine yol açabilir.

“Influencer Pazarlama Raporu’nda, markaların influencer’larla yaptıkları iş birlikleri ücretli, ürün karşılığı ve etkinliğe davet olmak üzere üç kategoride inceleniyor. Reklam veren, influencer’larla belirli bir paylaşım sayısı veya her bir paylaşım için ödeme şeklinde “ücretli” iş birliği yapabilir. Ayrıca, markalar yapacakları reklam kampanyası kapsamında influencer’lara ücretsiz markalı ürünler göndererek, influencer’ların bu ürünlerle ilgili içerik paylaşımı yapmasını teşvik edebilirler. Bunun yanı sıra, influencer’ı markanın düzenlediği bir etkinliğe davet ederek, ücret karşılığı veya gönüllü olarak bu davetle ilgili paylaşımda bulunmasını sağlayabilirler. Markalar, bu iş birliklerinin yanı sıra farklı iş birliği stratejileri de izleyebilirler. Bu stratejiler, markanın hedeflerine göre şekillenir ve marka elçiliği, ürün yerleştirme ve etkinlik yorumlama olmak üzere üç kategoriye ayrılabilir. Marka elçisi, markanın kimliğini uzun süreli bir ilişki çerçevesinde ücret karşılığı temsil eden kişidir.”

İnfluencerların kendi yaşamlarını, duygularını sosyal medya kullanıcıları ile paylaşması, kullanıcıların duygusal bağ oluşturmasını sağlıyor. Kullanıcılar, influencerlarla ilgili herhangi bir negatif durumda influencerları destekliyor. Çoğu kullanıcı üründen ziyade infuencerla kurduğu duygusal bağdan dolayı da tüketim yapabilmektedir. Yine kadınlar son bir yılda Instagram’da Influencer’lar tarafından tanıtılan ürünleri erkeklere göre daha fazla satın almıştır. Bu da Instagram’da kadınlara yönelik yapılan reklam faaliyetlerinin erkeklere göre daha etkili olabileceğini göstermektedir.

Referans: Psikolog Merve Altındağ

KIRAN, S., YILMAZ, C., & İlkim, E. M. R. E. (2019). INSTAGRAM’DAKİ INFLUENCER’LARIN TAKİPÇİLER ÜZERİNDEKİ ETKİSİ. Uluslararası Yönetim Bilişim Sistemleri ve Bilgisayar Bilimleri Dergisi3(2), 100-111.

Erdoğan, H., & Özcan, B. M. (2020). Influencer pazarlaması kullanımının tüketicilerin satın alma niyetine etkisi: Instagram influencerları üzerine bir araştırma. İşletme Araştırmaları Dergisi12(4), 3813-3827.

Etiketler: #nöropazarlama, #nörobilim, #tüketiciduyguları, #influencer, #sosyalmedya, #blog

Facebook
Twitter
LinkedIn

2024’te Nöropazarlama Trendleri

Dijitalleşen dünyada, markalar tüketicilerin dikkatini çekmek ve onları ikna etmek için giderek daha yenilikçi yöntemler arıyor. 2024 yılı itibariyle, bu alandaki en güçlü araçlardan biri, nöropazarlama olarak bilinen Sinir Bilimleri oldu. Beynin dikkat, algı, öğrenme, duygusal uyarılma ve karar verme süreçlerinin (kognisyon) altında yatan biyolojik mekanizmalar hakkında önemli bir bilgi birikimi oluşturmuştur. Nöropazarlama gibi alanlar bu bilgi birikiminin gelişen uygulama alanlarındandır.

Yeni Yıla Beyin Odaklı Giriş

Yeni yıl, bir dönüm noktasıdır; hem kişisel hem de ticari anlamda büyük bir başlangıç olarak kabul edilir. İnsanlar, geçmişin izlerini geride bırakıp yeni umutlarla, yeniliklerle dolu bir yıla adım atmak isterler. Bu dönemde markaların, tüketici psikolojisini anlamaları ve onlara hitap etmeleri daha da önemlidir. Beyin odaklı pazarlama, markaların tüketicilerin düşüncelerini, duygularını ve davranışlarını doğru analiz etmelerini sağlayarak, daha etkili bir iletişim kurmalarına yardımcı olabilir.

2025 Yılının Rengi: Mocha Mausse ve Nöropazarlama Perspektifi

Pantone Color Institute, 2025 yılı için “Mocha Mausse” adlı kadifemsi kahverengi tonunu yılın rengi olarak belirledi. Bu seçim, yalnızca estetik bir tercih değil, aynı zamanda derin bir psikolojik ve duygusal anlam taşıyor. Renklerin, kişisel ve toplumsal düzeyde nasıl algılandığı ve anlam bulduğu üzerine yapılan nöropazarlama araştırmaları, renklerin tüketici davranışları üzerindeki etkilerini ortaya koyuyor.