KULLANICI DENEYİMİ ve NÖROPAZARLAMA

Tarih boyunca, insanı odak noktasına alarak ilerleyen yaklaşımlar, verimliliği artırmak ve daha iyi bir ürün, hizmet veya arayüz sunmak amacıyla benimsenmiştir. 1993 yılında Donald Norman tarafından geliştirilen bu kavram, son kullanıcının bir şirketin, hizmetlerin ve ürünlerin her yönüyle etkileşimini içerir. Mobil uygulama indirme kararından başlayarak, uygulama ile karşılaşma, etkileşime geçme, uygulama bileşenlerini kullanma ve uygulama indirme amacının gerçekleşmesi gibi aşamalar, bir kullanıcı deneyimi sürecine örnektir. Kullanıcı deneyimi pratiği, insanların yaşadığı bu deneyimi geliştirmeye odaklanır. Yüksek kaliteli kullanıcı deneyimi sağlayabilmek için hizmetin, mühendislik, pazarlama, grafik, endüstriyel tasarım ve etkileşim tasarımı unsurlarını bir araya getirmesi gerekir. Kullanıcı deneyimi, bireyin bir markanın ürünü veya hizmeti ile etkileşimlerini kapsar.

Kullanılabilirlik bir ürünün veya hizmetin kullanımının kolaylığı, erişilebilirliği ve anlaşılırlığı üzerine odaklanır. Kullanıcıların hedeflerine ulaşmak için ne kadar etkili bir şekilde bir arayüzü kullanabildiğini değerlendirir. Kullanıcıların bir sistemle nasıl etkileşime geçeceğini planlar. Bu, kullanıcı arayüzü tasarımı, gezinme düzenleri, buton yerleşimleri ve diğer etkileşim elemanlarını içerir. Kullanıcıların ürünle olan etkileşimlerini inceleyerek ve analiz ederek kullanıcı davranışlarını ve ihtiyaçlarını anlamaya çalışırlar. Bu, kullanıcı testleri, göz izleme çalışmaları ve geri bildirim toplama gibi yöntemleri içerir. Kullanıcıların bilgiye erişimini kolaylaştırmak için bilgilerin düzenlenmesi ve sunulmasıyla ilgilenir. Kategorizasyon, etiketleme ve menü düzeni gibi unsurları içerir. Kullanıcı deneyimi tasarımcıları, potansiyel kullanıcıları anlamak ve onların ihtiyaçlarına uygun çözümler geliştirmek için kullanıcı araştırmaları yaparlar. Bu, demografik analizler, kullanıcı profilleri ve pazar segmentasyonunu içerebilir. Kullanıcı deneyimini görsel olarak çekici hale getirmek için renkler, tipografi, grafikler ve diğer tasarım unsurlarını içerir. Görsel tasarım, marka kimliği ve kullanıcı arayüzü estetiğiyle ilgilenir.

Nörobilim araştırmalarını kullanıcı deneyimi tasarımına entegre ederek, ürün ve hizmetin kullanıcılar üzerindeki etkilerini daha iyi anlamak mümkündür. Nöropazarlama ve kullanıcı deneyimi tasarımı arasında ortak noktalardan biri de neurodesign prensipleridir. Bu prensipler, görsel iletişimi, kullanıcı arayüzü tasarımını ve marka mesajlarını daha etkili hale getirmek için kullanılabilir. Nöropazarlama, duygusal tepkileri değerlendirmek ve anlamak için kullanılan metotlarla ilgilenir. Kullanıcı deneyimi tasarımında duygusal zekayı anlamak, tasarımın duygusal bağ kurma yeteneğini geliştirebilir. Kullanıcı geri dönüşleri, nöropazarlama verileriyle entegre edildiğinde, tasarımın üzerindeki etkilerimi daha iyi anlamak adına kullanıcıların duygusal tepkilerini değerlendirebilir. Nöropazarlama ve kullanıcı deneyimi işbirliği sayesinde, hizmetler ve ürünlerin yarattığı duygusal etkiler derinlemesine ve profesyonelce anlaşılabilir.

Referans: Psikolog Merve Altındağ

Pak, H., & Aydın, M. A. H. M. U. T. (2021). Kullanıcı Deneyimi.

Ustaahmetoğlu, E. (2015). Nöropazarlama üzerine bir değerlendirme. Business & Management Studies: An International Journal3(2), 154-168.

Etiketler: #nöropazarlama, #nörobilim, #kullanıcıdeneyimi, #blog

Facebook
Twitter
LinkedIn

2024’te Nöropazarlama Trendleri

Dijitalleşen dünyada, markalar tüketicilerin dikkatini çekmek ve onları ikna etmek için giderek daha yenilikçi yöntemler arıyor. 2024 yılı itibariyle, bu alandaki en güçlü araçlardan biri, nöropazarlama olarak bilinen Sinir Bilimleri oldu. Beynin dikkat, algı, öğrenme, duygusal uyarılma ve karar verme süreçlerinin (kognisyon) altında yatan biyolojik mekanizmalar hakkında önemli bir bilgi birikimi oluşturmuştur. Nöropazarlama gibi alanlar bu bilgi birikiminin gelişen uygulama alanlarındandır.

Yeni Yıla Beyin Odaklı Giriş

Yeni yıl, bir dönüm noktasıdır; hem kişisel hem de ticari anlamda büyük bir başlangıç olarak kabul edilir. İnsanlar, geçmişin izlerini geride bırakıp yeni umutlarla, yeniliklerle dolu bir yıla adım atmak isterler. Bu dönemde markaların, tüketici psikolojisini anlamaları ve onlara hitap etmeleri daha da önemlidir. Beyin odaklı pazarlama, markaların tüketicilerin düşüncelerini, duygularını ve davranışlarını doğru analiz etmelerini sağlayarak, daha etkili bir iletişim kurmalarına yardımcı olabilir.

2025 Yılının Rengi: Mocha Mausse ve Nöropazarlama Perspektifi

Pantone Color Institute, 2025 yılı için “Mocha Mausse” adlı kadifemsi kahverengi tonunu yılın rengi olarak belirledi. Bu seçim, yalnızca estetik bir tercih değil, aynı zamanda derin bir psikolojik ve duygusal anlam taşıyor. Renklerin, kişisel ve toplumsal düzeyde nasıl algılandığı ve anlam bulduğu üzerine yapılan nöropazarlama araştırmaları, renklerin tüketici davranışları üzerindeki etkilerini ortaya koyuyor.